YORUM : Dolunay - Andrea Cremer

Dost mu Düşman mı? Gerçek mı Yalan mı? Özgürlük mü Kader mi?
Calla Tor kendini baş düşmanları olan Arayıcılar'ın ininde bulduğunda, günlerinin sayılı olduğundan emindir. Ancak Arayıcılar Calla'ya bir teklifte bulunarak eski efendisini yok edip sürüsünü ve geride bıraktığı genç adamı kurtarabilmesi için bir fırsat sunar.
Ren'in hayatı, genç kadının özgürlüğünden daha mı değerlidir? Shay her şeye rağmen sevdiği kadının yanında kalacak mıdır?

Kaderi kendi ellerinde olan Calla, hangi mücadelenin savaşmaya değer olduğuna karar verecek ve gerçek aşkın tüm zorlukların üstesinden gelip gelemeyeceğini görecektir...
"Dolunay yaratıcı ve merak uyandırıcı bir dille yazılmış. Serinin üçüncü kitabı için sabırsızlanacaksınız..."
-Kirkus Reviews-
"Güçlü kadın karakteri ve heyecan dolu macerasıyla her satırını keyifle okuyacaksınız."
-School Library Journal-
Orjinal Adı : Wolfsbane 
Seri Sıralaması : Silüet (Nightshade) Serisi #2
Goodreads Puanı : 4,13 (34.690 oylama)
Sayfa Sayısı : 416 sayfa
Yayınevi : Pegasus Yayınları
Etiket Fiyatı : 25 tl
Serinin ilk kitabının yorumu için buraya tıklayın.

***
  Kurguyu spoiler vermeden özetleyerek başlarım genelde yazılarıma. Ne yazık ki bu sefer öyle olmayacak. Çünkü zaten arka kapak bize kitabı özetliyor. Zaten kitabın doğru düzgün bir kurgusu yok bir de oraya yazmışlar resmen ilk 200 sayfayı...

   İlk kitabı beğenmiştim. Kurt adamlar , Bekçiler , Gardiyanlar falan...Farklı bir dünya oluşturmuştu yazar. Ufak tefek kurgu/mantık hataları olsa da devam etme kararı aldım. Goodreads puanına da güvenerek başladım. Kitap bitince nasıl öyle bir puan almış şaşırdım doğrusu. 

   Beğendiğim ve beğenmediğim yönleri anlatarak devam etmek istiyorum. Öncelikle ilk kitabı okuyalı yarım yıl olmuştur ve ben kitabın çoğunu unutmuşum. Dolunay'da yazarın az da olsa ilk kitaba ait bilgiler vermesini bekliyordum. Çünkü seri kitapların çoğunda bir önceki kitaba dahil olan bilgiler verilirdi. Ne yazık ki Andrea okuyucuları sıkmamak için ilk kitapta -Silüet- olan olaylara değinmeden kurguyu kaldığı yerden devam ettirmiş. Haliyle çoğu yerde 'Bu kimdi ya?' dedim karaktere karşı. Size ikinci kitaba başlamak istiyorsanız ilk kitabı da okumanızı tavsiye ederim. 
    Aşk üçgeni. Günümüz aşk romanlarının vazgeçilmez unsuru haline geldi. Kim ne derse desin hiçte sanıldığı kadar güzel değil bence. Calla -ana karakter- kitap boyunca Shay ile birlikte oldu ama çoğu zaman eski aşkı Ren'i düşündü. Shay ile öpüşüyor ama birden Ren'in sesini duyuyor. Shay ile yatıyor ama birden gözlerinin önünde Ren'in suratı beliriyor. Kendisi Shay'a yakınlaşan kızları kıskanıyor , tavır alıyor ama Ren hiç aklından çıkmıyor. 'Hadi ama , seç artık birini!' diye bağırasım geldi kitabı okurken.
   Kitap son sayfalara doğru hız kazandı. Sırlar yavaş yavaş ortaya çıktı ve sinir olunan karakterler birer birer öldü. Çevirinin güzelliğine değinmeden geçemeyeceğim. Hiç durup da 'Ne biçim bir kelime seçmiş çevirmen?' demedim. Beğenmedim kitaplara neden hep iyi çevirmenler denk gelmek zorunda :D 

   Yazıyı özetlemek gerekirse beğenmedim. Bana ergenlik zamanlarımda okuduğum içinde bir tane bile aklı başında , düzgün , olgun karakter bulunmayan fantastik kitapları hatırlattı. Ana karakter başlı başına bir sorunda zaten. Calla'nın yaptıklarını , seçimlerini sindiremedim bir türlü. İtici bir ana karakter bana göre. 



Puanım : 2/5

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI