Now You See Me - Sihirbazlar Çetesi (2013) - YORUMUM



 Büyüye inanır mısınız ? Peki ya sihirbazlara ? Ben inanmazdım. Hatta ilizyon gösterilerini izlerken bile sıkılırdım. Bu filmin düşüncelerimi tamamen değiştirdiğini söyleyebilirim. Zaten yapımcısı Titanların Savaşı ve Hulk'un yapımcısı. Oyuncular deseniz Mark Ruffalo , Jesse Eisenberg , Michael Caine gibi ünlü isimler. Aksiyon , polisiye ve gizemin harmanlandığı harika bir yapım! 2013 bitmeden izlemekte fayda var!

Pitch Perfect - Mükemmel Saha (2012) Yorumum


  Bir süre ara verdiğim Amerikan yapımlarına U dönüşüyle geri döndüm! Pitch Perfect zaten uzun zamandır izlemek istediğim bir yapımdı. Gerek müzikal bir film olması nedeniyle , gerek Anna Kendrick'in oyunculuğuna güvendiğim için. 

Loveless - Anime Yorumum


Tür : TV Serisi
Bölüm Sayısı :12
Kategori : Dram,Gizem,Romantik,Shounen-Ai
Yayımlandığı Yıl : 2005
Konu : Aoyagi Ritsuka 12 yaşında bir ortaokul öğrencisidir ve nedeni belli olmadığı bir hafıza kaybına uğramıştır. Karakteri değişikliğe uğramıştır ve annesi artık onun kendi oğlu olmadığını düşünmektedir. Agatsuma Soubi ile tanıştığında ise hayatı karışık bir hal alır. Soubi önceden abisinin savaşçısı olduğu ama abisi öldüğü için ona ait olduğu söler. Soubi' nin Ritsuka'ya beslediği sevgi ve sakladığı sırlar Ritsuka'nın kafasını karıştırır.Abisinden kalan bir notta abisinin cinayete kurban gittiğini öğrenir.  Soubi'ye sormasına rağmen -bir nedenden ötürü- Soubi'nin ağzını bıçak açmaz. Ritsuka ise bu sırrı sonuna kadar kovalamaya kararlıdır.


  Söze nasıl başlasam bilemiyorum. Bir o kadar iyi ancak bir o kadar da kötü bir animeydi benim için. Ciddi ciddi  5. bölüme kadar falan sırf izlemek için izledim. Çünkü hiçbir şey anlamıyordum. Kim kime düşman , Ritsu'nun sorunları ne , Seimei önceden neymiş , kimlerdenmiş vs. gibi sorular kafamda fır döndü. Neyse anime bitti , dedim birde mangasını okuyayım. İşte o zaman her şey açıklığa kavuştu. Yapımcılar manga yarıdayken anime yapmaya kalkarsa olacağı budur tabi! Bitince yapsaydın ya animeyi J.C.Staff ?!


  
   Eğer baştaki bölümler ile aramdaki bu iletişim kopukluğunu saymazsak enfes bir animeydi diyebilirim :) O görüntüler , müzikler (mutlaka göz atın) , her bölümde ayrı düşmanlar animeyi yarıda bırakmama engel oldu. 
   Kulak olayını merak edenler için ise , kulak bekareti simgeliyor. Erkek ya da kız olsun , bekaretini kaybettiği anda kulakları düşüyor. Soubi'nin ise kulakları yok bu nedenle Ritsu , abisinin yetişkin bir arkadaşı olduğunu ilk başlarda tuhaf karşılıyor. Sonra ise zaten bu tip olaylar önemini yitiriyor. 

Not : Daha önce hiç Shounen-Ai (iki erkek arasındaki aşk anlamına gelir ve yaoi den farklı olarak cinselliğe pek fazla yer verilmez.) izlemediyseniz bazı sahneler sizi rahatsız edebilir. Ben daha öncesinde Junjou Romantica tarzı mangalar okuduğum için çok kafama takmadım. Yine de bunu bilerek başlayın animeye :)


  [Spoiler içerir!] Animeye izlerken Ritsuka'nın içler acısı hallerine de üzülmedim değil :( Annesi kafasına bir şeyler fırlatıp öz çocuğunu öldürmeye çalışıyordu. Gittiği terapist de  tutup Ritsu-chan'a (fangirl seviyesinde son nokta ^_^ ) aşık oluyordu. Birde hala 'kulakları düşmemiş' saf bir öğretmen vardı ki sinir oldum ben ona! Soubi'nin peşinde deli divane dönüp dikkatini çekmeye çalışıyordu. Neyse ki Soubi'nin gözü Ritsu'dan başkasını görmüyor. Hıh! [Spoiler bitti!]




 Birde cosplaylerine bakayım dedim. İşte benim favorim ;



Matane ~~

Yorum : Dublin Caddesi - Samantha Young

DİKKAT! Braden Carmichael bağımlılık yapabilir!





  2 gün. O kadar dönem ödevi , yaklaşan sınavlar , teslim edilmesi gereken okul bitirme projesi varken ben bu harika kitabı 2 günde bitirdim. Bu durumda Braden'ın etkisi büyük tabi :)
  En kötü yanı da son sayfayı da çevirdiğim zaman arka kapakla karşı karşıya kalmamdı. Uzun zamandır kitapları bitirdikten sonra boşlukta kalma hissi yaşamıyordum. Samantha Young sayesinde o hüznü tekrar tatmış oldum.

  Ana karakterimiz Jocelyn Butler geçmişinden kaynaklı bazı sorunlara sahip bu nedenle insanlarla yakınlaşamıyor. Dost değil arkadaş ediniyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra ise Dublin Caddesi'nde yeni bir daireye taşınıyor. Ev arkadaşı Ellie samimi , tatlı mı tatlı bir kız. Ağabeyi Braden için ise aynı şeyleri söylemek pek mümkün değil. 



    Daha ilk günden Braden ile Joss'un karşılaşması beni güldürdü. [Spoiler içerir!] Ya bir nasıl bu kadar şanslı olabilir ? Kızı çıplak gördü resmen :D Birde 'Burası benim dairem' deyişi :D Her eve bir tane Braden lazım :) [Spoiler bitti!]

   Kitaptaki Braden-Joss atışmaları beni her daim güldürdü. Yazar normal diyalogları bile zekice yazmış. Kısaca sıkılmanın S 'sini bile hissetmedim.
  Öhöm öhöm! Gelelim en önemli kısma. Braden Carmichael! Adamın adını söylerken bile kısa çaplı bir kalp krizi geçiriyorum (❤) Braden kıskanç , arsız , zengin , düşünceli , erkeksi ve hıyarın teki! Daha ne olsun! Bir kadının isteyebileceği tüm özelliklere sahip! - Jocelyn hariç. Joss sevgi olmadan kısa ilişkiler istiyor. Ancak Braden karşısında duvar olsa onu bile eritir. Joss da kısa zamanda Braden'nın çekimine kapılıyor. (not: Kim kapılmaz ki?)




Birde yan karakterler vardı kitapta. Rhian-James ve Ellie-Adam gibi. Yazar kısa kısa bahsetmiş onlardan. Hatta Ellie-Adam çiftine odaklanan bir novella bile mevcut.

                                                                                                                                       Serinin diğer kitapları ;
#2 Down London Road
#3 Before Jamaica Lane

Diğer kapaklara göz atmakta fayda var!



                              Dayanamadım dün gece birde video hazırladım :)

Alıntılar : Alıntıları belirtmek için satırların altını çizeyim dedim , kitap boyama kitabı oldu :) Haliyle bu kadar çok alıntı olunca onları da ayrı bir postta ya da videoyla yayınlamayı düşünüyorum :)

Puanım : 5/5



BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI