YORUM : Ruh Kapanı - Rachel Vincent

PARA, ŞÖHRET VE PIRILTILI BİR YAŞAM İÇİN RUHUNDAN VAZGEÇER MİSİN?
  Kaylee ölüleri görmüyor ama… Biri öldüğünde çığlık atıyor.
  Pop yıldızı Eden sahnede hayatını kaybettiğinde Kaylee bağırmayınca bir şeylerin fena halde ters gittiğini anlar: Ruhu olmayan biri için çığlık atamıyordur.
  Kaylee’nin ihtiyacı olan son şey okulu asmak, babasının koyduğu yasakları çiğnemek ve gerçek olamayacak kadar yakışıklı erkek arkadaşının sadakatini sınamaktır. Fakat kendilerini sanat dünyasının ışığına kaptırmış gençler geçici bir şöhret karşılığında ruhlarını vermektedir. Üstelik bunun bedelinin Alt Dünya’da sonsuza dek acı çekmek olduğunun farkında değildirler.
  Kaylee onların ruhlarını kurtarmak için elinden geleni yapacaktır; bu, kendi ruhunu riske atması anlamına gelse bile.
Orijinal Adı : My Soul to Save
Seri Sıralaması : Ruh Çığlığı (Soul Screamers) #2
Goodreads Puanı : 3.98 (19,211 oylama)
Sayfa Sayısı : 296 sayfa
Yayınevi : Pegasus Yayınları
Etiket Fiyatı : 28,50 tl
İlk kitabın yorumu için buraya tıklayın.
***
  Kaylee gittiği konserde, şarkıcı Eden aniden ölünce bir yanlışlık olduğunun farkına varır çünkü çığlık atmamıştır. Ne olduğunu anlamaz ama ölüm meleği Eden'in ruhunu alınca gördüğü şeyle dehşete kapılır. Eden'in ruhu yapış yapış ve siyahtır. Normal ruhlar ile alakası yoktur. Daha sonra Eden'in ruhu olmadığını ve gördüğü şeyin iblis nefesi olduğunu öğrenir.
Şimdi Kaylee ve Nash'in tek bir amacı vardır. Genç şarkıcıların ruhlarını alanın kim olduğunu bulmak.  
  En iyi tahminim Eden'in ruhunu ün ve servet için sattığıydı ama kesin olarak bilmiyordum.Emin olduğum tek şey o kararından şuanda büyük ihtimalle pişman olduğuydu ve Addison'ın ruhunu 4 gün içinde geri alamazsak o da aynı kaderi paylaşacaktı. Bunun olmasına izin vermeyecektim. 
   Herkese merhaba! Ruh Çığlığı serisinin ikinci kitabı ile karşınızdayım. İlk kitabı sevmiştim çünkü farklı bir dünyası vardı. Ancak ikinci kitap ilgi kadar ilgimi çekmedi. Çünkü aynı karakterlerle benzer olaylar okuyorsunuz. İlk kitapta Kaylee'nin nasıl bir fantastik dünyada olduğunu merak ederek okuyorsunuz ama ikinci kitapta zaten bildiğiniz bir durum bu. Evet , kitap yine kendini okutuyor ama ilk kitap daha akıcıydı. 
  Kurgu hakkında çok bir şey yazmak istemiyorum çünkü zaten arka kapağa resmen kitabın özetini koymuşlar. Arka kapağı bu kadar detaylandırmanın ne gereği var bilmiyorum. 
  Kitabın en sevdiğim yanı mantık hatası olmaması sanırım. Yazar aklınızda soru işareti bırakmıyor , her şeyi açıklıyor. Kurguda da herhangi bir hata yok. Bu kitabı anlayarak ve akışına kapılarak okumanızı sağlıyor. 

  Kısacası , akıcı , kolay ve çabuk okunan fantastik bir kitap ama sizi yeterince tatmin etmiyor. Gerek fantastik ögeleri olsun gerek kitabın kurgusu olsun , uzun süre fantastik okuyan okurlar için yetersiz. İlk defa fantastik okuyacak olanlar bir şans verebilir. 

Puanım : 3/5

YORUM : 1984 - George Orwell

  Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
  George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.
Orijinal Adı : 1984
Seri Sıralaması : Herhangi bir seriye ait değil. 
Goodreads Puanı : 4.14 ( 2,015,648 oylama)
Sayfa Sayısı : 352 sayfa
Yayınevi : Can Yayınları
Etiket Fiyatı :  26 tl 
***
  Dünya, 3 büyük devletin söz sahibi olduğu bir yer haline gelmiştir ; Okyanusya , Avrasya ve Doğu Asya. Bu 3 güçlü devlet yıllardır birbiri ile savaş halindedir ama bir türlü birbirlerine galip gelemezler. Halklar ise kendi devletlerinin galip gelmesi için dur durak bilmeden çalışırlar.
   Ana kahramanımız Winston , ülkeyi yöneten Parti'nin alt kademelerinde görevli bir Okyanusya vatandaşıdır. Görevi , Parti'nin başındaki Büyük Birader'in yanlış söylediği sözleri , tüm kaynaklardan yok etmektir. Büyük Birader savaşın Avrasya ile olduğunu söylediğinde , Doğu Asya ile olan savaşı içeren tüm kaynaklar yok edilir. Büyük Birader'in kelimeleri değiştirilir. Bu gerekli görev ise Winston gibi birkaç memurun işidir. 
  Ancak Winston içten içe bir şeylerin yanlış olduğunun farkındadır. Sadece insanları kandırmak değil , Parti çok daha kötü şeyler yapmaktadır.
    1984, büyük ihtimalle daha önce duyduğunuz bir kitap. Ya da "Büyük Birader seni izliyor" cümlesi size bir yerden tanıdık geliyor olabilir. Çünkü 1984 , George Orwell'in popüler kitaplarından biri. Gerçekten elde ettiği ünü hak ediyor diyebilirim. 
   Kitabı size açık açık anlatmak isterdim ama içinde bulunduğunuz dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu okudukça anlamanız daha iyi olur. Okyanusya'da aklınıza bile gelmeyecek yasaklar var. Bu da olamaz artık diyorsunuz okurken. Sayfaları çevirdikçe hüzün basıyor , içiniz kararıyor. Hele de benim gibi özgürlüğüne düşkün biriyseniz kitabı bitirene kadar canınız çıkıyor. Aslında bu da  Orwell'in ne kadar müthiş bir eser yazdığının kanıtı.
  Kitabın çok gerçekçi bir havası var. Okurken Okyanusya'dan çıkma planları yapıyorsunuz ama yazar size bir kapı bile bırakmamış. Tek çare intihar etmek. Ama onu bile başaramazsınız çünkü evinizde alet edevat yok!
  1984 , komünizme yapılmış güzel bir eleştiri. Siyasetle ilgilenmeseniz bile herkes kitaptan bir ders çıkartabilir diye düşünüyorum. 
  Gelelim bu kadar güzel bir kitaba neden 4 yıldız verdiğime. Çünkü sonunu hiç mi hiç beğenmedim. Böyle bitmemeliydi diye düşünüyorum. O sonu yakıştıramadım kitaba. Tabi bu kişisel bir görüş , siz beğenebilirsiniz de. 

  Özetlemek gerekirse , herkesin okumasını gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Küçük yaşta okuduysanız da bir kere daha okumanızı öneririm çünkü insan büyüdükçe her cümlenin anlamını daha iyi anlıyor. Yazarı ilk defa okuyacaksanız önce Hayvan Çiftliği'ni okumanızı tavsiye ederim. Daha rahat bir kitap , daha kolay okunuyor. Böylece 1984'ü okurken yazarın diline de alışmış olursunuz. 

Puanım : 4/5
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI