Yorum : Sağdan Birinci Mezar - Darynda Jones

   Sağdan Birinci Mezar'ı okurken çok eğleneceksiniz… Çünkü Charley'nin hayatında her şey var: Olağanüstü yetenekler, macera, gizem, görünmez ama iç titreten dokunuşlar, yani aşk…
   Charley Davidson bir özel dedektif… Hem de cazibeli bir kadın.
Ama bildiğimiz özel dedektiflerden ve tabii bildiğiniz cazibeli kadınlardan değil. O bir ölüm meleği. Henüz öbür dünyaya geçememiş ruhlarla iletişim kuruyor ve "ışığa gitmeleri"ne yardım ediyor. Doğrusu, ölülerle konuşma yeteneği, katilleri bulmakta da çok işine yarıyor…
   Charley'nin bir de âşığı var… Ama kahramanımız adamı göremiyor. Sadece o çıldırtıcı dokunuşlarını hissediyor… Sık sık ve derinden…
Cazibeli dedektifimiz bugünlerde ne mi yapıyor? Cinayete kurban giden üç avukatın katillerini bulmaya çalışıyor… Herhalde sizi nasıl bir heyecanın beklediğini anladınız artık.



***
  Charley bir ölüm meleği! Üstelik hayatı boyunca bu 'sorunundan' dolayı insanları kendinden uzaklaştırmış bir melek. Nefes alanlarla

Yorum : Seni İzliyorum - Irene Cao

   Aşkın henüz ne olduğunu bilmeyen bir kadın ve onun sadece karanlık yüzünü bilen bir adamın lezzetli, romantik ve bağımlılık yaratan ilişkileri... Venedik'te tarihi bir sarayın fresklerini restore eden Elena, yakışıklı, çekici dünyaca ünlü Sicilyalı restoran şefi Leonardo'nun erotik isteklerine fütursuzca boyun eğer ve bundan zamanla büyük bir haz duyar. Tereddütlerin yerini gün geçtikçe lezzetli oyunlar alır... Tadılmamış lezzetlerin ve hissedilmemiş hazların verdiği büyük keyif... 

"Rahatla Elena, düşünmeyi bırak. Bugün görmenin başka yolları da olabileceğini öğreneceksin."

"Onlarınki sadece zevki arama yolculuğuydu..."

(Tanıtım Bülteninden)





***

   Elena ilk işini almanın heyecanını yaşayan kendi halinde Venedikli bir kızdır. Tarihi bir freske renkler aracılığıyla can vermeye çalışır. Kitabın ilk başlarında azimli , işini seven iyi bir kızken ünlü şef Leonardo ile tanışır ve hayatı tamamen değişir.
 Elena, Leonardo ile tanışmadan önce iyi bir sevgili , iyi bir evlat ve iyi bir arkadaş iken Leo'dan sonra çevresine yalan söyleyen -söylemek zorunda kalan- , tutkulu bir kadın olur. Leo ile bir anlaşma yaparlar. Her erotik kitaptaki anlaşmalar gibi bu anlaşmada da 'Asla aşık olma,sadece zevk alacağız,birbirimizin ihtiyaçlarını gidereceğiz ama sevgili değiliz' vs. gibi maddeler bulunur. 
    Erotik kitap sevenler için konusu da karakterleri de harika bir kitap olurdu eğer ... berbat bir çevirisi olmasaydı. 
   Çevirmen aynı paragrafta bir cümleyi şimdiki zaman eki kullanarak çevirirken sonraki cümleyi geçmiş zamanla çevirmiş. Bazı kalıpları bilerek çevirmeden bırakmış. Kitabı okuyan herkesin az buz İtalyancası olmayacağı için çoğu kısımları anlamıyorsunuz haliyle. Hayır , Orkinos'un ilk kitabı olduğu için çoğu şeyi alttan aldım ama hiç mi çeviri taslağını okumadın be kardeşim ?! Sanki çeviri gelir gelmez baskıya gönderilmiş gibi. 
not : Orkinos ikinci kitapta - Seni Hissediyorum- çevirmen değişikliğine gidileceğini belirtmiş. 
  Yazara da buradan sitem ediyorum. Erotik kısımları harika bir kalemle , detaylıca , düşünerek anlatmış diğer kısımlar -Elena'nın ailesiyle,arkadaşı Gaia ile konuşmaları- sanki sayfa dolsun diye kaleme alınmış gibi. Diyaloglar basit , hiçbir duygu yok. 
  Birde rahatsız olduğum husus kitapta çoğu yerde Elena bir eylem yapıyor ancak eylemin bittiğini belirten bir kelime kullanılmadan sonraki cümlede tamamen başka odada başka bir işle meşgul. Sanki yazar 1000 sayfa yazmış 'Amaan,çok uzun oldu' deyip bazı cümleleri silmiş. Paragraflar birbirlerine tutkalla yapıştırılmış gibi anlamsız. Paragraflar arası geçiş sıfır. 

not : Farklı bir yazara verilse bu kurgu -Slyvia Day gibi- çok güzel bir bestseller çıkabileceğini düşünüyorum. 



  Kitaptaki erotik kısımlara gelecek olursak adult okuyan okuyucuların sevebileceğini düşünüyorum. Yazar önce yavaş başlıyor sonra gitgide tempoyu yükseltiyor. Okuyucuları sona hazırlıyor gibi. İlk sevişme sahnesini normal karşıladım ama sonra Leonardo'nun istekleri karşısında ağzım açık kaldı. 
   







Serinin diğer kitapları : 2-Seni Hissediyorum 3-Seni İstiyorum 


Puanım : 1/5

Yorum : Dikkat! Aşk Çıkabilir - Asude

 Birbirlerinden nefret eden iki insandı onlar… Ama evlendiler! Uslanmaz bir asosyal olan İlkim'in hayatındaki tek amaç başarılı bir bilim kadını olmaktır. Onun modayla, makyajla işi yoktur ve gözlüğünün ardındaki dünyada ders notlarıyla mutludur. 
 Evlenmek için hayallerinin profesörünü beklerken, karşısına tehlikeli, kaba, bilimden anlamayan, öfkeli bir işadamı çıkar. Martin Turner… Bu Amerikalı adamla asla evlenmemesi gerektiğini bilse de, muhteşem kariyerinin anahtarının onun ellerinde olması işleri rayından çıkaracaktır. Genç kız, ilk andan beri koşarak kaçmak istediği bu yakışıklı ve karanlık adama, hayatının tüm ideallerini çiğneyerek tutkuyla çekilirken, ilk kez gerçek bir kadın gibi hissetmeye başlar.
 Ve genç adam, gizli çıkarları uğruna evlendiği bu kızı Amerika'ya götürdüğü gün ondan kurtulma planları yaparken, sessiz karısı hayatının merkezine yerleşir. Aşk, nefreti gölgesi gibi takip ederken, bu nefretten bir aşk doğabilir mi? Peki ya sırlar açığa çıktığında gerçek aşk yalanlara direnebilir mi? (Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 528
Yayınevi: Ephesus Yayınları



***

  Asude yine harika bir kitapla karşımızda! Her ne kadar ben Gül ve Avcı'yı daha çok sevsem de Dikkat! Aşk Çıkabilir'in de ondan aşağı kalır yanı yok :) 


  Öncelikle şunu belirteyim okurken gülmek hatta kahkaha atmak istediğiniz bir kitap arıyorsanız Asude tam size göre bir yazar! Hem diyaloglar hem karakterlerin belli bir çizgi içinde değişmeden kalmaları okuyucuyu kitaba bağlıyor. 
  
  İlk sayfalarda İlkim'i fazla saf ve Martin'i de fazla asabi bulmama rağmen ilerleyen sayfalarda alışıyorsunuz. Bir de Seth Lyons ve Maryson Turner adlı yan karakterler vardı ki yeme de yanında yat. Martin-İlkim (kitap boyunca kızın adını İklim diye okudum) çiftinden daha çok sevdim. Hatta İlkim-Martin kısımları bitsin de diğer karakterleri okuyayım diyordum :) 

  Kitap içinde gereksiz bulduğum ayrılma kısımları olmasına rağmen okurken farkına bile varmıyorsunuz. Ne zaman kitabın kapağı kapandı "O sahne ne kadar boş durmuş ya" dedim. 

not : Sert kadın karakter seven okuyuculara tavsiye edilmez. 


Kitap boyunca hayalimdeki İlkim :)


Puanım : 4/5 

Yorum : Iskarta - Neal Shusterman

     Çocukların organlarının başka donörlere nakledilerek ıskartaya çıkarıldığı bir dünya düşünün. Doktorlar ve tedavi yöntemleri yerine sadece cerrahlar ve protezlerin olduğu bir dünya! 
    Connor, Risa ve Lev'in bedenleri parçalanacak ve ayak parmaklarından beyinlerine kadar tüm parçaları "kullanılacak". Sadece birlikte kaçarlarsa hayatta kalabilecekler. 
    Neal Shusterman , "ISKARTA"da yaşamın nerede başladığı ve nerede bittiğinin ötesinde, gerçekten "yaşam"ın ne anlama geldiğine dair fikirleriyle de genç okurlara meydan okuyor.







***

 Yazarın kalemine , kurgusuna , hayal gücüne hayran kaldım! Okuduğum en iyi distopya diyebilirim! Kapağının da çok ilgi çekici olduğunu düşünüyorum. Orjinal kapaktan bin kat daha iyi :)

  13 yaşına kadar sizi seven ailenizin ıskarta emrini imzaladığını düşünün! Hasat kamplarına götürülüyorsunuz. Sonra vücudunuzda tek bir hücre kalmayana kadar parçalanıyorsunuz. Üstelik hükümet bunu bir son olarak görmüyor. Iskarta bütün olarak değil parça parça yaşamak gibi bir şey. Kolunuz , kolunu kaybetmiş bir adama takılıyor. Gözünüz kör birine monte ediliyor. Beyninde tümör bulunan birine beyninizin yarısını bağışlıyorsunuz ve her şey ailenizin ya da devletin kontrolü altında. Hiçbir söz hakkınız yok. 18 yaşına kadar.

  Kitap karakterlerimizden Connor ve Risa ıskartaya çıkarılmaktan son anda kaçıyorlar. 18 yaşlarına kadar hayatta kalabilirlerse ıskartadan kurtulabilirler. Ancak kaç-saklan işi öyle her babayiğidin harcı değil! Polis biriminin sırf ıskartadan kaçan çocukları toplamak için ayrı bir departmanı mevcut. Tüm bu zorluklar arasında bir de aralarına Lev katılıyor. Lev bir öşür. Yani kendi isteği ile güle oynaya gidiyor hasat kampına. Ancak gerçekleri görmesi çok uzun sürmüyor. 

   Fazla spoiler vermeden konuyu burada sonlandırmak istiyorum. Sanmayın ki tamamen bir macera kitabı. Roland , CyFi , Amiral gibi yan karakterler kitabın omurgasını oluşturmuş. Entrikalar , iki yüzlü oyunlar vs hepsi mevcut kitapta. Okurken bir yandan tıp bu kadar gelişse acaba böyle bir kanun olur mu diye düşünüyorum. 
  Ayrıca yazar her iki tarafında görüşünü size benimsetiyor. Yani bir yandan çocuklardan organ almak vahşice diye nara atarken diğer yandan hasta çocukların bu organlar sayesinde yeniden hayata dönmesine seviniyorsunuz. Benim herkese tavsiye edebileceğim bir kitaptı. 

not : Serinin devam kitapları olan UnWholly-UnSouled-UnDivided hala Türkçeye uyarlanmadı. Tam bir bilgim olmamasına rağmen çevrileceğini sanmıyorum. 





Puanım : 5/5


BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI