YORUM : Kalbimi Salla - Michelle A. Valentine

İyi kız Lane, Noel Falcon'dan ayrıldığı için son dört yıldır pişmanlık içinde. Rock yıldızı olma hayallerinin onu bir yere götürmeyeceğini söylediğinde mantıklı davrandığını düşünüyordu. Ama şimdi kendi kariyeri durgunken, onun bir rock tanrısı olduğunu görünce ne kadar yanlış yaptığını anlıyor. Noel, Lane'in staj yaptığı pazarlama şirketini kiraladığından Lane onu yeniden görmek zorunda kalacak. Hayalindeki yöneticilik işini şirkette garantilemek istiyorsa, Noel'i ikna etmek ve müşteri olarak kazanmak zorunda. Ne yazık ki kalbini kırdığı için Noel hâlâ ona kızgın.Lane'in şirketi, Noel'in dikkatini çekmesi için onu Black Falcon konserine gönderdiğinde, onu görür görmez Lane'in hisleri allak bullak olur ve onu unutmadığını anlar. Ama Noel'in hayranlarıyla olan sayısız kaçamakları ve kendini beğenmiş tavırları, onu, bir zamanlar sevdiği aynı adam olmadığına inandırır. Görünüşe göre Noel şimdi sadece Lane'in vücudunu istemektedir. İşi kazanmak için ona ihtiyacı olduğunu söylediğinde, Noel değişmiş bir adam olduğunu Lane'i kendisiyle turneye gelmeye zorlayarak ispatlar. Lane, Noel'in teklifini istemeyerek kabul ettikten sonra onu memnun etmek için ne gerekiyorsa isteyerek yapmaya başlar, bu onun baştan çıkarıcı isteklerine boyun eğmek de olsa... Lane çok geçmeden kandırmacanın tehlikeli bir oyun olduğunu ve oynayanın sadece kendisi olmadığını anlayacaktır. Söz konusu aşk olduğunda yapabileceğin tek hata, peşinden gitmemektir.

Orijinal  Adı : Rock the Heart 
Seri Sıralaması : Black Falcon Serisi #1
Goodreads Puanı : 4.05 (24,783 oylama)
Sayfa Sayısı : 272 sayfa
Yayınevi : Aspendos Yayınevi 
Etiket Fiyatı : 18 tl

YORUM : Duman ve Kemiğin Kızı - Laini Taylor

Bir zamanlar şeytanın ininde, yerde tüylerle oynayan masum bir kızdı.O, artık masum değil...                                                           Zuzana defteri alırken, arkadaşları Pavel ve Dina, kızın omzunun üzerinden çizimlere bakmak için uzandı. Karou'nun çizim defteri okulda bir efsaneye dönüşmüştü ve elden ele dolaşan defterdeki yeni çizimler her gün hayranlıkla incelenirdi. Bu defter -hayatı boyunca çiziktirdiği doksan ikinci defter- lastik bantlarla sarılıydı ve Zuzana bunları koparırcasına çıkardığı anda defter açılıverdi. Defterin her bir sayfası tutkal ve boyayla öylesine şişmişti ki cildi her an dağılabilirdi. Defter bir yelpaze gibi açılırken Karou'nun özgün karakterleri sayfalar üzerinde harika ve fazlasıyla tuhaf çizgileriyle dalgalandı. Ama kimse bu karakterlerin gerçek olduğunu tahmin bile edemezdi.

Orjinal Adı : Daughter of Smoke&Bone 
Seri Sıralaması : Duman ve Kemiğin Kızı #1
Goodreads Puanı : 4.06 (134,535 oylama)
Sayfa Sayısı : 444 sayfa
Yayınevi : Artemis Yayınları
Etiket Fiyatı : 20 tl

***
  Karou , normal bir aileye sahip olmayan genç bir ressamdır. Yarı insan yarı hayvan ailesi ile Prag'da yaşarlar. Issa , Twiga ve Yasri ile birlikte bir nevi büyücü olan Brimstone'a yardım eder. Onu besleyip büyüten bu insanlar Kimera adı verilen mitolojik bir türden gelmektedir. Sürekli diş toplarlar ve büyü ile insanların dileklerini gerçekleştirirler. 

Etkinlik : Kitap Tag


   Hayal Perest'in Zaman Yolculuğu'ndan Hayal Perest ve Son Sayfası "Hayat" blogundan Nurhayat beni Kitap Tag'ına etiketlemiş. Bize de cevaplamak düşer :)

1- Kitap okumak için evde belli bir yerin var mı?
    Her yer uygundur benim için. Özel bir yerim yok ama genelde odamdaki koltukta okurum. 

Gece Evi Serisini Neden Sevmiyorum ?





   Uzun zamandır bu tarz bir yazı yazmak istiyordum. Güzel bir kitap okuduğum zaman hemen bloga yorumunu girmek istiyorum ancak kötü bir kitap/seri okuduğum zaman bir daha kapağı açılmamak üzere rafa kaldırılıyor. Yorumlarımdan yola çıkarak kitap aldığını belirten birkaç takipçim olunca ben de kitapseverlerin uzak durması gereken bir seriyi tanıtmak istedim. 
   Gece Evi Serisi ilk kitaplarını severek okuduğum , sonlara doğru ise nefret ettiğim bir seri. Nefret etmemin birçok nedeni var , aşağıya hepsini tam olarak yazabilirim umarım. 

Etkinlik : Kendi Kitabını Yarat


     Yeni bir etkinlikle karşınızdayım. Bu sefer Geveze Kitap Kurdu beni etiketlemiş , kendisine teşekkür ediyor ve hemen sorulara geçiyorum :)

YORUM : Sessiz İntikam - Laura Landon

Leydi Jessica Stanton altı gün içinde yirmi beş yaşına girip kendisini, İngiltere'nin en zengin kadınlarından biri hâline getirecek kadar yüklü bir mirasın sahibi olacaktı. Bu gerçekleştiğinde de üvey kardeşi Colin, özgürlüğüyle birlikte tüm her şeyine el koymak için Jessica'ya saldıracaktı. Tek bir çözüm vardı: kendisine Colin'in karşısında durabilecek kadar güçlü bir eş bulmak. Fakat onu koruyabilecek birisini bulabilse bile, hangi adam sırrını öğrendikten sonra onunla evlenirdi ki? Northcote Kontu Simon Warland'ın iflasın eşiğine gelmiş olmasının yanı sıra, tüm Londra'da, müsrif babasının zamansız ölümünde bir parmağı olduğuna dair dedikodular da devam ediyordu. Artık onu her şeyini kaybetmekten koruyacak bir kadın bulmaya mecburdu. Fakat hangi kadın bir cinayet zanlısıyla evlenmek isterdi ki?Tamamen mecburiyetten bir araya gelen Jessica ve Simon evliliklerinin anlaşmalı bir evlilik olduğu konusunda uzlaşırlar. Fakat Simon'un kendisiyle evlenmesinin ardında yatan gerçeği öğrendiğinde, Jessica'nın kalbini hiçbir yasal evrak koruyamayacaktır, çünkü Jessica tüm çabalarına rağmen kocasına âşık olmuştur. Oysa aşk, belki de ikisinin de en çok ihtiyaç duyduğu şey olmasına rağmen, ikisinin de istediği en son şeydir.
Orjinal Adı : Silent Revenge
Seri Sıralaması : Herhangi bir seriye ait değil. 
Yayınevi : Aspendos Yayınları
Sayfa Sayısı : 384 sayfa
Etiket Fiyatı : 20 tl
Goodreads Puanı : 3.72 (893 oylama)

Etkinlik : High School Musical Book Tag


   Bir Otaku'nun Dünyası 'nın çevirdiği ve sevgili Kristal Kitap 'ın beni etiketlediği bir tag/mim var karşınızda. Ben soruları çok sevdim , böyle zor sorular hoşuma gidiyor sanırım ^^



1.Yeni Bir Şeye Başlangıç - Yeni  favori tür / yazar / seri?
   Şimdilerde okuduğum Sessiz İntikam kitabını yazabilirim buraya sanırım. Yazarın daha önce hiçbir kitabını okumamıştım :)

2.Öyle bir kitap arıyorum ki - içinde istediğim her şey var?
   Seri adını hala bilmesem bile Iskarta kitabını yazıyorum buraya. Aşk , distopya , gerilim , aksiyon ne varsa :)

3.Muhteşem - En büyük divanın olduğu bir kitap? (Divadan kastı en sevdiğiniz karakter olabilir sanırım pek emin değilim ama yabancıların cevapları bu tarz olduğu için böyle düşünüyorum. :D ) 
    Darynda Jones'un Charley'si bu soru için uygundur. 

4.Mevcut durum - Klişeye meydan okuyan bir karakter?
   Asude'nin Gül ve Avcı kitabındaki Evelyn diyorum. Tarihi aşk romanlarında görmeye alışık olmadığımız bir karakter kendisi :)

5.Erkekler geri döndü - En iyi bromance?
   Çok sıkı fıkı arkadaşlıkları olan iki erkek karakter hatırlamıyorum maalesef. Ya unuttum ya da hiç bromance içeren kitap okumadım :)

6.Ne Zaman – Favori  yaz okuman?
  Bu yaz ne okuduğumu hatırlayamıyorum ya bu soruyu atlasak olmaz mı ? :D 

7.Her gün - Eğer hayatının geri kalanında her gün bir kitap kapağına bakman gerekseydi, hangisi olurdu?
  Böyle soru mu olur ya :( Hepsini bir kitap kapağında toplayıp ona baksak olmuyor mu ? Hayatımın geri kalanında değil de 1 yıl falan Seraphina'nın kapağına bakabilirim herhalde.

8.Sadece Seninle Olmak İstiyorum – Elinden bırakamadığın bir kitap?
   Hush Hush serisinin her bir kitabı. Alıp alıp tekrar okuyasım geliyor her dakika :D 

9.Çığlık - Seni hayal kırıklığına uğratan bir karakter?
   Gece evi serisindeki her karakter desem ?

10.High School Musical - En sevdiğin kurgusal okul?
   Hogwarts ve Vampir Akademisi. İkisi de birbirinden güzeldi :)

11.Humuhumunukuapua – Okuduğun en saçma kitap / sahne / karakter?
   Gece Evi serisinin ilk 4 kitabı hariç tüm kitapları hayatımda okuduğum en saçma kitaplar. Karakter olarak da Zoey Kızılkuş'u diyorum -_-

12.Bahar Müzik Potpurisi – Mutlu son ?
   Buraya Becca Fitzpatrick'den Final'i koyuyorum. O son azıcık daha uzatılsa daha da mutlu bir son olurdu ama şimdiki hali de güzel ve mutlu sayılır :D 

Etiketlediklerime gelecek olursak ; 

Tæzmanya Canavarı
Kitap Günlüğü
Okuma Köşem

YORUM : Seni Hissediyorum - Irene Cao


Elena, onu tutkunun ve aşkın karanlık yüzüyle tanıştırarak bambaşka bir kadına dönüştüren Leonardo tarafından terk edilmiştir. Yaşadıklarını unutmak ve yeniden hayata dönebilmek için kendine bambaşka bir yol çizer; yaşamında büyük değişiklikler yapar. Tam da iyileşmeye başladığını düşündüğü ve otuzuncu yaş günü pastasının mumlarını üflemek üzere olduğu o akşam,Elena'yı büyük bir tesadüf beklemektedir. Zihninin derinlerine ittiği, haz dolu günlerine ve büyük aşkına duyduğu özlemle yüzleşmeye hazır mıdır?"Ah Elena… Sana karşı koyamıyorum," diye fısıldıyor Leonardo. "Buna direnmeyi denedim ama nasıl başaracağımı bilmiyorum. Seni hissediyorum Elena, seni hissediyorum…"


Orjinal Adı : Io ti senso
Yayınevi : Orkinos Yayınları
Sayfa Sayısı : 288 sayfa
Etiket Fiyatı : 18 tl
Goodreads Puanı : 3.50 (365 oy)
Serinin ilk kitabının yorumuna buradan ulaşabilirsiniz. 

***
  Yoruma başlamadan önce belirtmeliyim ki bu yazı nefret söylemi ve eleştiri içerir. Serinin ilk kitabına yaptığım yorumu okuyanlar seriden nasıl nefret ettiğimi bilirler zaten. Öyleyse neden ikinci kitabı aldım ? Çünkü yayınevi çevirmeni değiştireceğini belirtmişti ve bende de seri tamamlama hastalığı olduğu için ikinci kitabı almadan duramadım. Almaz olaydım. Beklentilerimi çok aşağılarda tutmama rağmen yazar yine beni kurgusundan , üslubundan nefret ettirdi. 


not : Yazı kitabı okumayanlar için spoiler içerir!
  İkinci kitapta , kendisini terk etmesi üzerine 3 ay gibi bir zaman kendine gelememiş,ağlamış,sosyal hayattan kopmuş bir Elena çıkıyor karşımıza. İlk sayfalarda sürekli bir Leonardo'yu unuttum tavırları içerisinde olan bu cici kız Leo'yu görür görmez kendisini onun kollarına atıyor ve nişanlısı Filippo'yu anında aldatıyor. Kitabın ortalarına doğru Elena'nın pişmanlıklarını ve onu mu seçsem bunu mu seçsem düşüncelerini okuyoruz tabi bu sırada hala Leo ile birlikte -bir yandan da Filippo ile yatıyor-. Kitabın sonunda Leo'yu seçiyor ancak Leo onu -yeniden- terk ediyor.
not : Spoiler bitti!

  Ciddiyim kitabın kurgusu sadece bu. Anlattım çünkü ilk kitabı okuyan birinin ikinci kitabı satın almak isteyeceğini sanmıyorum.  
  Yine de ilk kitabın bir tık üstündeydi. Leonardo'nun aşçılık marifetlerini daha çok görüyoruz ve Elena'nın ailesi-arkadaşları ile olan ilişkileri de sayfalar arasında kendine yer buluyor. Üstelik Leonardo'nun geçmişine ait sırlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Yeni çevirmenin katkısı da kendini belli ediyor. Zira ilk kitabı okuyanlar çevirmenin nasıl çevirdiğini bilirler :(

"Seni hissediyorum,Elena..." diyor. Beni bileklerimden tutup kollarının arasına saklayarak biraz ileriye , yolun bittiği ormanlık alana götürüyor. "Şimdi benim olmalısın."
  Karakterlerin sürekli birlikte olmaları beni sinir eden etmenlerden biri. Tamam , erotik kitap. Elbette +18 sahneler olacak ancak her 2 sayfada bir olmaz ki! Tavşanlar misali her buluşmada yatağa gidiyorlar. Bari arada azıcık bir kıskançlık krizi , güzel sözler , sürprizler falan olsaydı. Kurgu yattı-kalktı-bitti üçgeni arasında eriyip gidiyor. İlk kitapta olan Leonardo'nun çekiciliği ise bu kitapta uçup gitmiş resmen. 


Puanım : 2/5 

YORUM : Umutsuz - Colleen Hoover



Lise son sınıf öğrencisi olan Sky çapkınlığı kendi şanıyla yarışan Dean Holder'la tanışır. İlk karşılaştıkları andan itibaren Holder onu hem korkutur hem de cezbeder. Ona dair bir şeyler, Sky'ın derinlere gömmek için çok uğraştığı sıkıntılı geçmişine ait anılarını ateşler. Sky ondan uzak durmaya kararlı olsa da Holder'ın kararlı tutumu ve esrarengiz gülümsemesi savunmasını yerle bir edip aralarındaki bağın güçlenmesini sağlar. Ama gizemli Holder'ın sakladığı sırlar vardır, bu sırlar ortaya çıkar çıkmaz Sky sonsuza kadar değişir ve güven duygusu gerçekler karşısında yenilgiye uğrar.Sky ve Holder ancak çıplak gerçeklerle cesurca yüzleşerek yaralarını iyileştirebilecek ve sınır tanımadan yaşayıp birbirlerini sevebileceklerdir. Umutsuz nefesinizi kesecek, merakınızı uyandıracak size ilk aşkınızı hatırlatacak bir roman.

Sayfa Sayısı : 429 sayfa
Orjinal Adı : Hopeless
Goodreads Puanı : 4.42 (128,688 oylama)
Yayınevi : Epsilon Yayınevi 
Etiket Fiyatı : 22 tl

***
  Sky , beş yaşında evlatlık verilmiştir. Teknolojiden nefret eden annesi Karen, Sky'a lise sona kadar evde eğitim verir. Ne cep telefonu ne bilgisayarı ne televizyonu vardır. 
    En yakın arkadaşı Six sayesinde son senesini bir devlet okulunda geçirmek ister. Ancak lise hayatı sandığından çok farklıdır. Daha ilk zamanlarında dışlanır ve hakarete uğrar. Markette karşılaştığı yakışıklı çocuk ise Sky'ın hayatını tamamen değiştirecektir. 
   Dean Holder , herkesin adını bildiği ancak kimsenin yanına yaklaşamadığı , öfke sorunları olan biridir. Sürekli değişen ruh hali başta Sky'ı ürkütse de kısa zamanda arkadaş olurlar. Ancak hem Sky'ın hem Holder'ın geçmişte yaşadıkları söz konusu olduğunda bu ince arkadaşlık çizgisi geçilecektir. 


“ Eğer gerçekten beni öpmek istiyorsan, neden öpmüyorsun?” Kız arkadaş kelimesini içeren bir cevap vermesinden korkuyordum.Yüzümü iki elinin arasına alıp yukarı doğru kaldırdı... 'Çünkü' diye fısıldadı. 'Hissetmemenden korkuyorum.' "
   Yazarın kurgusu , anlatımı , oluşturduğu komik ve bir o kadar da zeki diyaloglar yüzünden kitabı elimden bırakamadım. Dean ve Sky düşünülerek oluşturulmuş , gerçekçi karakterlerdi. Kitap son sayfasına kadar hızını kesmeden devam ediyor ve yazar çok güzel bir yerde bitiriyor. 


  Kitap adı ile çok uyumlu. "Umutsuz" kelimesinden başka bir isim konamazdı diye düşünüyorum. Holder ve Sky o kadar sorunlu kişiler ki -geçmişleri yüzünden- başlarına gelen olayları nasıl atlattıkları ile ilgili en ufak bir fikrim yok. Aynısı benim başıma gelse o kadar kolay atlatamazdım diye düşünüyorum. 
  Kitabı -genç yetişkin türünü sevmeseniz bile- herkese öneriyorum. Bu kadar geç okuduğum için pişmanım zaten. Herkes o kadar överken aklım neredeydi bilmiyorum :)

 Puanım : 5/5


MAKK 7. Blog Tur : Cast


   Aimee Agresti'nin Illuminate kitabı film olsaydı kim oynardı ? İşte benim gözümde oynaması gereken oyuncular ;


Haven Terra : Haven için en uygun kişi Emma Roberts olurdu bana göre. Haven'nın kırılgan bir kişiliği var ve Emma bu rolün altından kalkabilirdi. Üstelik beyaz teni ve göz rengi
itibari ile de Haven'ın dış görünüşüne uyuyor. 


Lucian Grove : Lucian'daki karizma , sert çocuk tavırları bir tek Dave Franco'da var. Lucian'nın dış görünüşlerine de birebir uyuyor. Kısa saç , koyu kahverengi göz rengi , uzun boy , kaslı bir vücut. Kırmızı lensi de taktık mı Lucian Grove 'a dönüşebilir. 


Lance :  Lance , otele Haven ile eş zamanlı gelen bir stajyer. Başlarda kendisini pek göremezsek de sonra Haven ile yakınlaşmaya başlarlar. Gözlüklü , sessiz , zeki bir karakter. Jamie Blackley'in gözlüklü hali oynasa filmde tadından yenmez.



Aurelia Brown : Genç ve disiplinli otel yöneticisi Aurelia aynı zamanda Haven'ın birinci dereceden patronu. Soğuk ve mesafeli davranışları onu tamamen ulaşılmaz biri gibi gösterse de Lucian'a karşı sıcak davranışları her okuyucuyu sinir edecek cinsten. Şeytanın sağ kolu. Bu karakter için Teresa Palmer uygundur diye düşünüyorum. 


Dante : Yazarın oluşturduğu en klişe karakter diyebilirim. Dedikoduyu ve yemek yapmayı seven , çok konuşan bir eşcinsel karakter. Daha farklı bir gay tiplemesi oluştursaydı daha iyi olabilirdi. Kendisini GBF'den tanıyor olabilirsiniz :) İşte Dante'yi oynayacak Michael Willett...

Beckett : Tüm pis işlerde asker olarak ön plana atılan kaslı , uzun boylu bir kötü çocuk Beckett. Haven'ın başına az iş açmadı. Jai bu karakter için uygundur :D 



   Eğer 'Bana Ruhunu Ver' film olsaydı siz kimin oynamasını isterdiniz ? Benim seçimlerimden değiştirmek istediğiniz oyuncular var mı ? Yorum olarak belirtmeyi unutmayın :) 


Etkinlik : Cumartesi İlk 10 - 2015 Kışında Okumayı Planladığım Kitaplar




  Uzun zamandır etkinlik yapamıyordum sınavlar , projeler vs yüzünden. Optik'in Kitap Blogu'nun etkinliklerine ise bayılıyorum :) Bu yüzden bir ara verip kışın okuyacağım ilk 10 kitabı sıralamak istedim. Listeye çoğu zaman bağlı kalamasam bile aklımda bir plan olması hoşuma gidiyor. İşte benim kışın okuyacaklarım ;

1. Çilek Mevsimi
2. Derin Sularla Şeytan Arasında
3. Keşke Senden Nefret Edebilseydim
4. Alaska'nın Peşinde
5. İlk Defa
6. Elçi
7. Bela
8. Seraphina
9. Kurtlara Söyle Eve Döndüm
10. Ölüm Oyunu 



MAKK 7. Blog Tur : YORUM + ÇEKİLİŞ


Onlara inanmak istemiyordum. İnanmak istediğim Lucian'ın benden hoşlandığı ve bunun bir oyun olmadığıydı.
Durdu ve bakışlarını bana doğru çevirdi. Çok önemli bir şey söyleyecek gibi doğruldu.
"Dün gece konuştuklarımızı düşündün mü?"
"Fotoğraflar üzerinde çalışıyordum. Sonra da uyuyakalmışım. Çok yorulmuşum."
"Düşün Haven! Yapabileceğin çok fazla şey var."
"Tam olarak ne istediğinden emin değilim."
Eğildi ve kulağıma fısıldadı. Nefesi tüylerimi diken diken ederken yaralarım acıyor, batmaya başlıyordu.
'Ruhun…" dedi. "Bana ruhunu ver lütfen.'




Kitap Adı : Illuminate : Bana Ruhunu Ver
Seri Sıralaması : Gilded Wings #1
Sayfa Sayısı : 534 syf
Goodreads Puanı : 3.73 (4,999 oylama)
Etiket Fiyatı : 24,00 tl

***
   Haven Terra , her şey de 'ortalama' sıfatını üzerinde taşıyabilen biri. Ortalama güzellikte , ortalama bir hayat süren lise öğrencisi. Hayatında herhangi bir doğaüstü olay yokken staj için kabul edildiği otele yerleştiği zaman hayatı değişir. Lexington Oteli karanlık geçmişi ve gizli geçitleri ile esrarengiz bir binadır. İlk haftalarda hayat hızla akıp geçse de Haven ve staj arkadaşları -Dante ve Lance- bir süre sonra otelde değişik olaylara şahit olacaklardır. 

Lexington 

   Haven'ın hayatı tamamen karmakarışık hale gelir. Birden alev alan çiçekler , ona yol gösteren gizemli bir kitap , değişen resimler , tuhaf konuşmalar ve daha niceleri. Haven gerçeği bulmaya çalışırken bir de gönlünü Lucian Grove'a kaptırır. Lucian'nın da ona karşı boş olmaması her şeyi daha da karmaşık hale getirmektedir. Çünkü Lucian hiçte görüldüğü gibi biri değildir. 

    Kitap , yazarın oluşturduğu karakterler bakımından diğer fantastik kitaplardan ayrılıyor. Yaşı küçük olması nedeniyle Haven'ı nazik , çıt kırıldım biri olarak beklerken beni şaşırttı ve ne kadar asi ve savaşçı bir ruhu olduğunu kitabın çoğu yerinde gördüm. Kötü durumlarda birinin gelip onu kurtarmasını beklemek yerine kendi savaşıyor ve bu durum çok hoşuma gitti.




  Çoğu kitapta olduğu gibi burada da bir aşk üçgeni mevcut. Ben aşk üçgenlerinden bıktım yazarlar bıkmadı :D Haven , yakışıklı patron Lucian ve asosyal ama zeki staj arkadaşı Lance arasında kalıyor. Kesinlikle Lucian taraftarı olduğumu söyleyebilirim. 



Puanım : 4/5



ÇEKİLİŞ : 



a Rafflecopter giveaway
BLOG DESIGN BY BİR OTAKUNUN DÜNYASI