Magnus Bane olmak kolay değildi. Ne de olsa o bir büyücüydü ve herkes yaşadığı sorunları çözmek için ona danışırdı. Uzun soluklu bir hayatı, pek çok sevgilisi oldu. Ve Magnus, doğru zamanda yanlış yerde olmak gibi bir anlayışa sahipti. Fransız Devrimi, İçki Yasağı Dönemi, New York’taki Büyük Buhran, Valentine ile New York Enstitüsü arasındaki ilk savaş... Magnus tüm bu olayların içinde, hatta tam ortasındaydı. Ancak Marie Antoinette’i Fransa’dan kaçırmak, Camille Belcourt gibi bir vampire âşık olmanın veya Alec Lightwood’la ilk randevuya gitmenin yanında çocuk oyuncağı kalırdı.Orijinal Adı : The Bane Chronicles
Magnus’un hikâyesi henüz bitmemiş olsa da, okuyacağınız maceralar bu anlaşılmaz karaktere biraz olsun ışık tutuyor. Ölümsüz bir büyücü öfkelendiğinde neler olur? Herondale ailesinin bütün bireyleri, Will kadar sorunlu mu? (Cevap: Evet) Dumort Oteli’nde tam olarak neler yaşandı? Raphael Santiago nasıl vampir oldu? Gölge Avcısı erkek arkadaşınıza ne hediye almalısınız? Ve Magnus’un Peru’ya girişi neden yasaklandı?
Magnus hiçbir zaman yaşadığı hikâyelerin tamamını anlatamayacak. Anlatsa da kimse ona inanmayacak. Yine de birtakım boşlukları dolduracak 11 macerayla karşınızdayız. Magnus’un kimsenin duymasını istemeyeceği maceralarla...
"Bir ölümlüye âşık olunca, zaman, cimri birinin elindeki altına dönüşür. Her bir parlak yıl, dikkatle sayılarak sonsuz bir değer kazanır ve her biri, insanın parmaklarının arasından âdeta kayıp gider."
Seri Sıralaması : Herhangi bir seriye ait değil.
Goodreads Puanı : 4.22 (31,893 oylama)
Sayfa Sayısı : 585 sayfa
Yayınevi : Artemis Yayınları
Etiket Fiyatı : 29 tl
***
Magnus Bane bir büyücü. Ama sıradan büyücülerin aksine pervasız , maceraperest ve eğlenceli. Kendisi her daim yaşını değiştirse de -büyük ihtimalle- 300 yaşında!
En yakın arkadaşı Ragnor Fell'i hiç istemediği halde Peru'ya sürükledi. Peru'dan kovuldu. Yasal olmayan birçok şey yaptı. Bu maceraları sırasında birçok kez aşık oldu. Hatta onun bu kadar kolay kendini kaptırması arkadaşları arasında alay konusu oldu.
Peki Muhteşem Magnus bu 300 yıl boyunca neler yaşadı ?
Blogumun düzenini uzun süre takip edenler bilir. Koyduğum resimlerin üstüne kitabın konusunu özetlerim ve altına da kitap hakkındaki olumlu/olumsuz düşüncelerimi yazarım. Ancak Bane Günlükleri'nin konusunu özetlerken bayağı bir zorluk yaşadım. Bunun nedeni kitabın belli bir kurgusu olmaması. 11 kısa hikayeden oluşuyor. Yani kitap kısaca Magnus Bane'nin anıları üzerine yazılmış. Hikayeler kronolojik sırada bu yüzden okurken zorluk çekmiyorsunuz.
"Magnus Bane kim yahu?" diye soranlara önce Cehennem Makineleri ve Ölümcül Oyuncaklar serilerini okumalarını öneririm. İki seri arasında ise CM daha önce okunmalı. Eğer serileri okumadan Bane Günlükleri'ne başlarsanız büyük spoiler yersiniz :D Magnus Bane kısaca serilerde yer alan bir yan karakter.
Kitabın ilk hikayeleri bana sıkıcı geldi. CM ve ÖO'den alışık olduğum çok fazla karakter yoktu. İlk hikayeler akıcı değildi çünkü duygulardan çok olaylara ön plandaydı. Kitap okudukça güzelleşiyor. Özellikle Raphael Santigo'yu Kurtarmak adlı hikayeden sonrası mükemmel diyebilirim. Hikayelerin çoğu 50 sayfa civarında ve sıkılma gibi bir olasılık yok.
Malec sahneleri ise beklentilerimin çok ötesindeydi. Ölümcül Oyuncaklar serisine dayanarak pek bir şey ummamıştım aslında. Bu yüzden beklentilerimi bayağı karşıladı.
Sondaki sesli mesajlar kısmını ise anlamadım. Hatta internetten o sesli mesajları dinledim belki orijinal versiyonundan anlarım diye ama o da olmadı. Anlayan biri açıklarsa çok sevinirim :)
Puanım : 4/5