"Kutsal Mezarlığa gömülen ölüler, kısa sürede yeniden hayata dönerler."
-Bir Kızılderili İnancı-
Dr. Louis Creed ve ailesi eski kızılderili mezarlığındaki ruhların gazabına uğramışlardı... Bunun elbette nedenleri olmalıydı!..
Stephen King okurlarını, doğaüstü olaylarla bezenmiş heyecanların doruğuna götürüyor.
Orijinal Adı : Pet Sematary
Goodreads Puanı : 3.88 (260,271 oylama)
Seri Sıralaması : Herhangi bir seriye ait değil.
Sayfa Sayısı : 400
Yayınevi : Altın Kitaplar
Etiket Fiyatı : 23 tl
***
Louis Creed, eşi Rachel ile zar zor evlenmiş bir doktordur. Rachel'in ailesi zengindir ve Louis de eşine eski hayatını verebilmek adına güzel bir ev satın alır. Satın aldığı ev güzeldir ama tek bir kusuru vardır. Bu güzel evin arkasında hayvan mezarlığı vardır. Bu sıradan bir havyan mezarlığı da değildir. Çok çok eskilere dayanır ve orada bulunan mezarları çocuklar kendi elleri ile kazmışlardır. Üstelik kasaba halkının çoğu oranın büyülü olduğuna inanır.
Louis ve ailesi başlangıçta çok güzel zaman geçirirler. Karşı komşuları ile yakınlaşırlar. Kasaba halkını yavaş yavaş tanırlar. Gel zaman git zaman ailenin küçük kedisine araba çarpar. Louis , kedinin ölmesinin kızını çok etkileyeceğini düşünür. Kederli kederli kızına ne diyeceğini düşünürken karşı komşuları Jud ona bir çıkış yolu sunar.
Jud , hayvan mezarlığının arkasında daha eski bir mezarlık olduğunu söyler. Eski bir inanışa göre bu mezarlığa gömülenler tekrar canlanmaktadır. Louis ile kediyi oraya gömerler. Louis hayvanı gömene kadar ne olduğunu anlamaz. Sanki uyuşturucu etkisinde gibidir. Ertesi gün kedi eve döndüğünde ise gördüğüne inanamaz. Başta inkar etse de sonradan o da mezarlığın sihirli bir yer olduğuna inanır.
Kitaba çevremdekilerin etkisi ile başladım. Daha önce de duymuştum ama Stephen King'in diğer kitaplarını okumaktan sıra gelmemişti. Kitap hakkında düşündüklerim ise pek iç açıcı değil.
Öncelikle kitabın ilk 100 sayfası acayip yavaş geçti. Elbette , birden konuya girmek düşünülemez ama kedi dirilene kadar sıkıla sıkıla okudum. Hatta bir ara kitabı bırakmayı da düşündüm.
Sonrası ise korkutmadı diyemem. Özellikle son 100 sayfa korkutucuydu. Ama 300'lere gelene kadar zorlandım.
Kitabın beğenmediğim bir diğer yanı ise beni şaşırtmamasıydı. Yani olayları 20 sayfa önce tahmin edebiliyordum. Belki çocukken duymuş olabilirim sonunu ama okumadan önce sezinledim.
Sonunu tahmin etmeme rağmen yine de korka korka okudum diyebilirim. Eğer tahmin etmeseydim daha keyif verirdi tabi.
Kısaca korkudan çok gerilim kitabı tadı verdi bana. King'in diğer kitaplarını (örn : Zifiri Karanlık Yıldızsız Gece) daha çok sevmiştim.
Puanım : 3/5
Bu kitabı uzun zamandır bende merak ediyorum ancak hala okuyamadım. Korkutmasa da bile gerilimi hissettirebilmesi güzel, çünkü bu türde ki bir çok kitap bunu hiç yapamıyor.
YanıtlaSilHaklısınız , bu türdeki kitapların çoğu Hayvan Mezarlığı'nın verdiği gerilimi veremez :)
Sil